Makam Ve Mevki Uğruna Erdemli Olmaktan Uzaklaşmayın




Makam ve Mevki, günümüz insanlarının tek amacı ve Kapitalist düzende bir amaç. Bu yazıyı yazmamın sebebi artık insanların para, mülk, koltuk sevdasını bir amaç haline getirmeleridir. Türkiye’de ki gençlerden bahsedelim. Gençler her gün bir yasakla karşılaşıyor ve bu yasaklara tepkilerini kendi içlerinde yaşıyorlar. Aman facebook a yazmayalım fişleniriz, ileride işe giremeyiz korkusu yaşıyorlar. Bazıları da gelecek kaygısı ile kendilerini güçlü tarafa atıp oradan torpil bekliyorlar. Kendi deyimleriyle “siyasetle ilgilenmiyorum, ülkeyi ben mi kurtaracağım” sözleri artık alışılagelmiş kalıp cümlelerdir. Ama bir yandan da hak vermiyor değilim. Ülkemiz de hatta dünyada ki düzen böyle. Birinin yandaşı olmazsan iş bulamıyorsun, başarılarının önü kesiliyor. Ülkemizde nice delikanlılar askeri ve polislik seçmelerinden elendiler. Sırf torpilleri olmadığı için. Öğretmenler atanmadı sağ ve sol partilerden herhangi biriyle ilişkisi olduğu için.


Yaş olarak büyük vatandaşlarımızda da durum farklı değil. Çocuğu işe girsin diye bazı siyasi partilere geçme, iş yerinin geliri artsın diye birilerine yaltaklanma aldı başını gidiyor. Peki, sanatçılar; Türk sanatçılarımız mesleki kaygı yaşayarak liderlere yalakalık yapıyor bazıları da gizli örgütlere ve derin yapılanmalara hizmet ederek popülaritesini ve kasasında ki parasını arttırmanın peşinde gidiyor. Bu düzen artık Türk Halkının kimyasını bozmakta ve halkımızda doğru bildiğini söyleyen kimseden korkmayan şerefiyle yaşayan insanların sayısının azalmasına sebep olmaktadır. Taşeron firmalar elemanlarını iş dışında siyasi partilerin propagandacısı olarak çalıştırılıyor ve aksi halde işten çıkarılma ile tehdit ediliyor.


Maalesef ki İnsanlar hiç ölmeyecekmiş gibi sadece hayatlarını düşünerek bir takım kararlar alıyorlar. Dünya da para onlar için bir amaç oluyor. Hüseyin Nihal ATSIZ ‘n çok beğendiğim bir sözü var ; “10 paralık kurşunla gider hayat dediğin, Tanrı yolu Uzaktır erken kalk sıkı giyin”.İşte bu söz insanlara rehber olmalıdır. Hayat basittir, kısadır, sandığımız kadar da önemli değildir. Bugün makam, mevki, para uğruna harcadığımız hayatımızın on dakika sonra son bulmayacağının garantisini kim verebilir. Diyeceğim o ki Ey Türk Milleti senin önem vermen gereken nokta maneviyatın, düşüncen ve kimliğindir. Kişi partiler üstü bir düşüncenin peşinden koşmalıdır ve hayatını bunun peşinde şerefiyle yaşamalıdır. İnsanları insan yapan büyük bir düşüncenin ardından koşmalarıdır. İnsan şeref için ve muhteşem saydığı bir gaye için ölmesini bilen bir canlıdır. Özümüze dönelim yalanla, çıkarcılıkla, yalakalıkla bir yere varamayız. Varsak da geçici olur. Lafı fazla uzatmayalım. Bu yazdıklarım şuan ki durumun kendi penceremden görünen yanıdır.

Yorumlar